İngilizce bilmenin artık “olağan” karşılandığı ve varsa tercihan mutlaka ikinci ve hatta üçüncü dilin tercih edildiği bir kariyer dünyasında yaşıyoruz. Dünya dillerinden biri olan İngilizce bugün artık hemen hemen herkesin az çok aşina olduğu bir dil olarak hayatımızda. Küçük yaşta dil öğrenmenin getirilerini ileriki yaşlarda bir hayli görüyoruz ancak yetişkinlik döneminde öğrenilmeye çalışılan İngilizce biraz zorlayabiliyor. Bu durumda birkaç teknik ön plana çıkıyor ki daha kolay dil hafızası oluşabilsin. Bu arada İngilizce öğrenen diğer her dili öğrenir gibi bir inanış olsa bu her dil için geçerli olmayabilir. Örneğin Almanca ve İngilizce birbirine benzer gibi görünse de işin iç yüzünde birbirinden oldukça farklı iki dil. Almanca’da bulunan artikeller (der, die, das) ve her bir öğeye gelen ekler işin içinden çıkılmaz bir hale vardırırken İngilizce’de nispeten böyle zorunlu ekler olmaması öğrenim hızını daha da arttırıyor diyebiliriz. İngilizce öğrenme tekniklerinden birkaçını sizinle paylaşacağız bugün. Yabancı dil küçükken öğrenilir tezini çürütmeye hazırsanız başlayalım… Karşınızda birkaç adımda İngilizce öğrenme rehberi!
İngilizce öğrenme yolları
Aslında bunu birkaç madde ile detaylıca ele almakta yarar var. Öncelikli olarak ezberlenmiş bilgilerin aksine daha kalıcı olarak “yöntemlerle” bu işi kotaracağınıza inanın. Evet, kelimeler için ezber gerekebilir gibi duruyor olabilir ancak “çağırışım” denen mucizeyi de unutmamak lazım. Nasıl mı? Şöyle ki…
- Çağrışımlarla kelime ezberleyin!
Hemen bir örnek ile başlayalım. Mesela güneş. Güneş demek sıcak demek. Eğer sun kelimesini öğreniyorsanız hemen çağrışım yapan “warm” kelimesini de kazıyın hafızanıza. Bir başka örnek kış mevsimi. Kış mevsimi ile soğuğu ilişkilendirebilirsiniz ve “winter”, “cold” gibi kelimeleri bir arada kullanabilirsiniz. Yeni bir kelime öğreneceğiniz zaman Türkçe’de çağrışım yaptığı kelimeleri bulun ve İngilizce karşılıklarına bakın. Böylece birden daha fazla kelime ezberlemiş olacaksınız.
- Harflerin yerini değiştirin!
Yazdığınız İngilizce bir sözcüğün doğruluğunu anlamanın basit bir yolu var. Eğer kulağınıza imkânsız gelen bir sözcük ya da ses geliyorsa bilin ki o sözcüğün gerçekte de bir anlamı olmayabilir. Örnek ile ilerleyelim. Türkçe’de “bilmek” anlamına gelen “know” sözcüğünü yazmak istiyorsunuz. Ancak nkow mu yoksa know mu emin değilsiniz. Şöyle düşünün… Nkow kelimesini sesli olarak söylemeniz mümkün mü? Değil. Çünkü n ve k harflerini art arda söyleyemeyiz. Bu demek oluyor ki k ve n harflerini değiştirmemiz gerekiyor. Yazımında takıldığınız harfleri bu şekilde yer değiştirerek ve sesli bir şekilde okuyarak nasıl doğru yazıldığını bulabilirsiniz.
- Duyarak öğrenin!
Araştırmalar diyor ki en iyi İngilizce öğrenme tekniklerinden biri kulak hafızası. İngilizce şarkı dinlemek, İngilizce dizi ya da İngilizce film izlemek kulağımızda hem telaffuz hem kelime anlamında iz bırakacak. Bu süreçte mümkün olduğunda İngilizce filmler, diziler ya da müzikler dinleyebilirsiniz.
- Kelimeleri değil cümleleri hedefleyin!
Bu şu demek… İngilizce kelime bilgisinin sonu yok ancak sizin bir an önce konuşma aşamasına geçmeniz gerekiyor. Bu durumda yapmanız gereken kelimelere çok takılmadan cümle öbekleri üzerinden ilerlemek. Yeni İngilizce kelimeler öğrenirken söz öbekleri, cümleler ve konuşma içinde nasıl geçtiğini öğrenmenizde fayda var. Örneğin “fish and chips”… Balık ve patates kızartması demek. Bizim dilimizdeki köfte ekmek, bal kaymak gibi düşünün. Bir kalıptır ve genelde bu şekilde kullanılır. Söz öbeklerini öğrenerek daha hızlı bir ilerleme kaydedebilirsiniz.
