“Normalleşme”… Ne kadar ilginç geliyor değil mi kulağa? İnsanda ister istemez anormalleşmiş miydik ki normalleşelim algısı oluşuyor. Oysa yeni trend (!) normalleşme. Korona virüs pandemisinin hayatımızı darma duman ettiği 2020 yılında yeni kavramlar süsler oldu cümlelerimizi. Entübe olma, pandemi, tedbir, virüs, bulaş olma, sosyal mesafe, maske derken günlük hayatımızda çok da kullanmadığımız kavramlar günümüzün hatta hayatımızın tam ortasına oturdu. Önceleri bocaladık, kabul. Neticede marketten aldığımız bulaşık deterjanını dakikalarca balkonda bırakıp sonra içeri alıp yine dakikalarca sabunlu sularla köpürte köpürte yıkamaya çok alışkın değildik. Kapıya gelen kargolara virüs muamelesi yaptığımız, öksüren ya da aksıran her insana “eyvah” bakışları attığımız ya da boğazımıza su kaçıp gıcık yapsa dahi bunu çevremizdekilere açıklama ihtiyacı duyduğumuz pek görülmemişti. Biz bu korona virüs ile hiç haşır neşir olmamıştık ki kurallarını bilelim! Gelin görün ki ne zaman hayatımızın öznesi oldu, işte o zaman tedbirleri elden bırakmamaya başladık. Önce şehirlerarası yasaklar geldi, sonra evlerimize kapandık. Ofislerimiz kapandı, evden çalışma stiline geçmek zorunda kaldık. Alışması zor oldu kimi için ama bir şekilde kotardık.
Korona virüs pandemisi
Tam evlere alıştık, korona virüs ile uzaktan da olsa tanıştık bu sefer vakaların düşmesi ile birlikte normalleşme sürecine girdik. Tamam, sokaklara kendini vuranlardan olmadık hiç ancak aldığımız eşyalara verdiğimiz “balkon cezası”nda biraz indirime gittik galiba! Bir şekilde hayata tutunmaya çalıştığımız şu dönemde korona virüste son duruma baktığımızda rakamların yine yükseldiğini görüyoruz endişe ile. Bunun pek çok nedeni var şüphesiz; bayram, Ayasofya Camii açılışı, yaz tatilleri, plajlar, oteller derken birçok nedenin korona virüslü kişi artışına sebep olduğu düşünülüyor. Tabi bu noktada en büyük darbelerden birini ekonomik anlamda alıyoruz. İş yerlerinin çoğu kapandı, ayakta durmaya çalışanlar da home Office sistemini benimsedi. Normalleşmenin hayatımıza girmesi ile iş yerlerine dönüşler de arttı bununla birlikte. Pek çok işveren gerekli ofis hijyenini sağladıktan sonra çalışanlarını geri çağırmaya başladı. Son dönemlerde karşımıza 3 tip çalışma modeli çıkıyor oldu; tamamen home Office, ofis içi çalışma ve hibrit çalışma sistemi. İlk iki tipe alışığız ancak hibrit çalışma sistemi ne demek işte bu noktada biraz karışabiliyor işler. Bugün yazımızda hibrit çalışma sistemi nedir kısaca bahsedeceğiz.
Şirketlerde hibrit çalışma modeli nedir?
Hibrit çalışma modeli kısaca “yarı ev, yarı ofis”ten çalışma sistemi olarak özetlenebilir. Mesainin belirli süresini evde, belirli süresini ofiste çalışarak geçiren ofis çalışanları var. Böylece ofislerdeki kalabalık ortam durumu da hafiflemiş oluyor. İşverenin belirleyeceği belirli sürelerde, çalışanlar evden çalışmaya devam ediyor. O sırada diğer ekip ofisten çalışıyor. Sonra yer değişimi oluyor bir nevi vardiya gibi. Bir kısmı evdeyken bir kısmı ofiste, ötekiler ofisteyken diğerleri evde. Bu sistem ile ofis ortamında maksimum güven sağlanmış oluyor. Bu konuda pek çok anket yapılmış hatta. Ankete katılanların yüzde 44,2’si evden çalışıyor. Yüzde 26,5’i ofiste nöbetleşe ya da kısıtlı saatlerde çalışmaya başladığını belirtmiş. Yüzde 18,4’lük kesimde ise herhangi bir değişiklik yok. Yüzde 7,2’si ise ofislerinin kapandığını belirtmiş. Ofislerde yapılan değişiklikler bir nebze de olsa güven teşkil edebiliyor. Örneğin her yere dezenfektan konulması, sosyal mesafe işaretlerinin yerleştirilmesi, masaların seyrekleştirilmesi gibi önlemler ofise olan güven duygusunu biraz daha sağlayabiliyor. Her ne kadar korona virüs salgını sırasında almamız gereken önlemleri fiziken alıyor olsak da duygu anlamında endişelerimiz artan hızıyla devam ediyor. 80 derece kolonyaların yetmediği, anti bakteriyel jellerin tatmin etmediği bir süreç yaşıyor olabiliriz psikolojik olarak. Toplu taşımaların kalabalıklığı ve maske kuralını ihlal edenlerin yarattığı korku ve endişe iş yaşamımıza da yansıyor haliyle. Bu nedenle ofislerde alınan her bir önlem, psikolojik açıdan da büyük öneme sahip. Tüm bu olanlara artık pandemi sürecinde şirketler için “yeni normal çalışma düzeni” diyebiliriz. Evden çalışma ne zaman bitecek sorusunun yanıtını ise vakalar belirleyecek.
